Sayar, sözlerine yazar Mark Twain’in “Birçok insan, yaşamlarını hiç olmamış trajedilerden acı çekerek tüketirler” şeklinde bir ifadesi olduğunu söyleyerek başladı ve devam etti:
“Uçuş korkusu birçok insan için böyle bir durum olmakla birlikte gerçek bir tehlike karşısındaki orantılı ve akılcı korunma tutumudur. Korku bazı durumlarda kişinin uzaklaşmasını sağlayarak koruyucu işlev gösterir. Fakat korkunun düzeyi artarsa kişi paniğe kapılır ve tepkileri engellenir. Ticari havayolları istatistiklerine göre uçağa binen her 4 yolcudan 1’i (yüzde 24) uçuş korkusu belirtilerini az veya çok, yüzde 10’u ise yoğun uçuş korkusu gösteriyor. Bu korku pek çok kişinin yaşamını etkilemekte ve ulaşımda havayolunun kullanımını engelleyerek kişiyi ve kimi zaman çevresini zor durumda bırakabiliyor.”
Medyadaki uçak düşmesi, uçak arızaları ve hava korsanlığı gibi uçuşla ilgili haberlerinin çoğu kişide uçuş korkusunu pekiştirdiğini anımsatan Sayar, “Birçok filmde uçak kazaları ve kaçırılmaları korku teması olarak kullanılıyor. Buna karşın uçak yolculuğunun güvenirliğine ve konforuna değinen yazı ve haberlere neredeyse hiç rastlamıyoruz. Olumsuz mesajların bu denli yoğun olması da kişilerin uçuş korkusunu tetikliyor ve pekiştiriyor” diye konuştu.
Karayolu kazalarının havayoluna kıyasla 266 kat fazla olduğunu söyleyen Sayar’a “fobi” ve “korkma” konusunda şu bilgileri aktardı:
“Tüm bu bilgilere sahip olmasına rağmen kişinin korkusu aşırı, anlamsız ve sürekli ise, bu durumla karşılaşma ihtimali olduğunda dahi yoğun sıkıntı yaşıyorsa, bu durum kişinin günlük hayatını, işlevlerini engelliyorsa bu durumda korkuya “fobi” adını veririz. Benzer biçimde kişi uçaktan aşırı korkuyor, binemiyor, binmesi gerektiğinde ya kaçınıyor ya da çok sıkıntı ile uçak yolculuğuna katlanabiliyorsa o kişide uçak fobisi vardır. Fobi bir korkaklık durumu değildir. Uçak fobisi olan pek çok kişi de günlük yaşamlarında cesur, atik, başarılı kişilerdir. Ancak uçuş fobisi bir hastalıktır, tedavisi mümkündür. Uçuş korkusu yaşayan kişinin sık uçuş yapması, gevşeme ve solunum egzersizlerini öğrenmesi ve uygulaması korkusunu yenmesine yardımcı olacaktır.”
Tedavisi mümkün
Sayar uçuş korkusu tedavilerine değinerek sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Tedavide öncelikle kişinin başka fobilerinin, depresyon, stresle ilgili bozukluklar, madde kullanımı gibi ruhsal sorunlarının bulunup bulunmadığı değerlendiriliyor. Sorunun sebebine, şiddetine ve doğasına göre ilaç tedavileri ya da psikoterapiler uygulanabiliyor. Psikoterapilerde hastanın uçuşla ilgili olumsuz algı ve yanlış düşüncelerinin değiştirilmesi, pozitif koşullanma, sistematik duyarsızlaştırma, gevşeme tekniklerinin öğretilmesi ve üstüne gitme ile fobinin yenilmesi mümkün. Uygun tedavi ile kısa sürede yüzde 70 ile 90 oranında başarı elde ediliyor. Günümüzde büyük havayolu şirketleri, kısa süreli ve etkisi oldukça yüksek uçuş korkusu terapileri uyguluyor.”